• Turkish
  • English

Aylin Elif Fişen

2013 Mezunu

Felsefe Bölümü mezunlarının en çok maruz kaldığı sorudan ben de muzdariptim; ‘Neden felsefe?’ Bu bölümü kazandığımda ve okulun ilk yılında soruya bir cevap verebilmem benim için imkansızdı. Felsefe benim için bilinçli yapılmış bir tercih değildi, yalan söylemeye gerek yok. Sadece bir üniversite kazanmaya odaklanmış çok da parlak olmayan bir öğrenci için, güzel bir okula okuma ve sonradan bölüm değiştirme fikrinden ibaretti benim için felsefe. Fakat ben de dahil herkesi şaşırtan bir şey oldu. Felsefe beni içine aldı. O ‘parlak olmayan öğrenci’ bir anda bölümüne değer veren, okumalar yapmaktan zevk almaya başlayan başarılı bir öğrenciye dönüşüvermişti. Bu değişimin nedenlerinden biri benim kişisel olarak felsefeyi sevmemdi tabi. Yine de bu sevgiyi pekiştirenlerin başında bana felsefeyi öğreten inanılmaz bir kadro vardı. Türkiye’de felsefe denilince akla ilk gelen isimlerden bazılarından ders alıyordum. Dolayısıyla aldığım kişisel keyif katlanıyordu. ‘Üniversite zevk için mi okunurmuş canım?!’ diyebilirsiniz. ‘Keyif alınmadığı sürece 4 sene bir bölüm okunur mu?’ derim ben de size ve de eklerim, düşüncenin sınırlarını kaldıran, farklı açıların önemini gösteren ve her şeyden önce insan olmanın en temel dürtüsünü, merakı canlı tutmanızı size her daim aşılayan bir bölümden insan nasıl zevk almaz? Çoğunluktan farklı bakabilmeniz için gözlerinizi açan bir bölümden nasıl kopulur? Kopulamaz. Felsefe mezunu olmak günümüzde belirgin bir meslek sahibi olmanızı sağlamaz belki, ama hayattaki amacınıza ulaşma yolunda gerekli olan donanımı size sunma konusunda da daha iyisini bulamazsınız. Karşısınızda bir felsefe mezunu ve hiç de pişman değil...Acun Medya’da Sosyal Medya Editörü olarak çalışıyor.

Emre Fikri Korkmazoğlu

2014 Mezunu

Hayatı hep öyle zannederek bir koku veya lezzetin peşinden koştuğum lise yıllarında kendime ergenlik sebebiyle ilkel düzeyde sorduğum anlam, amaç ve varlıksal soruların bir müfredat çevresinde okutulduğunu fark ettiğimde "olabilir aslında” dedim. Sayısal mezunu olarak aşina olduğum formüllerin yanına bunu da ekleyerek malum sınava gittim ve sınav esnasında sonraları defalarca teşekkür edeceğim bir deli cesareti ile ağırlıkları eşitleyen bir rota çizerek, Felsefe Bölümü’ne doğru "yola çıktım". Biraz stres yaşasam da tercihimi yaptım ve o günden sonra ders çalışmayı bıraktım çünkü artık okuduğum şeyler bir ders olmaktan çok kafamın içinde birikerek bazen bas bazen de tiz tonda ilerleyen senfonik bir melodi halini almaya başladılar.Şu anda çok farklı bir sektörde, okulda gördüklerimle alakası olmayan bir alanda çalışıyorum. Kaygısı olanlar için şunu belirtmekte fayda var; felsefe size bir meslek veya anlaşılan anlamda maddi bir kazanç getirmez, ama bununla beraber bir amacınız varsa buna ulaşmanız gereken yetkinliği ve düşünsel arka planı hazırlar ya da en azından benim için öyle oldu. Özel sektör ve gerekliliklerinden sanırım hevesimi alana kadar devam edeceğim. Ama felsefe eğitiminin bana kazandırdığı ya da en azından kazandırdığını düşündüğüm merak, şüphe, bakış açısı ve dil gibi yetkinliklerini istediğim alanda kullanabileceğimi biliyorum. Bu sebeple “yola çıkarken” çok iyi düşünün ve ölçün, çünkü geri dönmesi mümkün olmayan bir yola çıkacaksınız. Pardon “mağara”dan çıkış ne taraftandı? Şimdi Reibel Transportation & Trade Co., Inc’da Overseas Sales Executive olarak çalışıyorum.

Felsefe bölümünün mezunlarına ve çalışma alanlarına detaylı erişim için lütfen tıklayınız.